Yazabilmek ne büyük nimettir insana, içinde biriken hisleri. Kalem ve kâğıt beraber mana bulan cisimlerdir. Tıpkı gündüz ile gece, soğuk ile sıcak, hayal ile gerçek gibi.
Soğuklar vurmasaydı nârin tenimize anlayabilir miydik sıcağın kıymetini. Ya sıcak, kavurmasaydı derimizi bilebilir miydik soğuk ne demek. Peki ya gündüz, gece olmasa atabilir miydi yorgunluğunu üzerinden. Ya gece, mutlak sessizliğinden kurtulabilir miydi gündüz olmasa. Gerçekleşme ihtimali olmasaydı, zihnimizde bu denli vurgun yapabilir miydi hayaller. Hayaller olmasa monotonluğundan kurtulabilir miydi gerçekler.
Yazmak… Bir satır başı koymaktır hayata, bir virgül atmak. Ben yaşıyorum ve henüz noktayı koymadım demektir. Bir dert edinmek ve onu tescil etmektir yazmak. Haykırmaktır, izhar etmektir benliğe gizlenmiş beni. Ruh bedenden ayrılınca geriye kalan ölü bir cisimdir. İnsan hisleri ve fikirleriyle kelîmdir.
Oku! Buyurdu yaradan, kaderini yazdıktan sonra âdemin. Kader… Yazıldı. Amel… Yazıldı. Sevap ve günah, ödül ve ceza, hayat… Yazıldı. Kaleme ve yazdıklarına yemin etti yaradan.
Kul da yazdı. Mektup yazdı, hikâye yazdı, şiir yazdı.
Bir gece vakti, “Yazgım…” diye başladım şiirime, “boyun bükmek hicrana el sallayan sürgüne” Satır bitti. Devam ettim “Çektiğim buhran bir zafer nidasıdır umutsuz sevgime” Beyt de bitti.
“Eziyet duydum karanlıklar altında mehtâba karşı,
İsyan bayrağı çektim hayallere kanat çırpan sezgime
Bu çile benimdir dedim, bu bitmeyen kâbus benim
Kulak vermedi hiçbir gece dudaklarımdan dökülen ezgime
Hastalık sardı vücudumu bekliyorken çâresiz
Deva yoktu kanatsız bir melekten başka derdime
Körelen duygularım inletti bitap düşen rûhumu
Gittikçe sönen ruhum takıldı umut denen engele”
Şiir de bitti, söz de. Sözde…
İstanbul İmam Hatip Lisesi 2023 yılı mezunuyum, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitim görmekteyim. Edebi metinler; deneme, şiir, eleştiri yazısı, kitap tahlili ve düşünce yazıları yazmaktayım.
Yazı yazmak; kişinin bir takım özneleri, nesneleri ve yüklemleri tertip ederek bir cümle inşa etmesinden ibaret değildir. Yazı, kişinin öz kimliğini; fikirlerini ve hislerini ortaya koyarak geçmişe açtığı bir pencere, geleceğe bıraktığı bir izdir. Yazı yazıyorum çünkü geçmişimden kopmadım ve geleceğe umutla bakıyorum.