Gövdem hakkında konuşacağım ağzımı açmadan
İki lokma küslüğü boğazıma tıkarsan
Hayatı kırıp geçmeyi göze alırım belki
Artık marifet yürürken herkesin önüne bakmakta
Aslında bir dua kadar yakındı her şey
Biz uzanmaktan imtina ettik sadece
Çok yakışıklı ölülerdik mazide
Ben peygamberimi özledim Hatice.
Kadınlar yeterince yanlış şiirler okuyor
Kulak yırtan kalemin sesi içimizdeyken
Kurşunsuz, süngüsüz kaldığım vaktin çığlığıdır onlar.
Kaşanemde memnundum
Kasabama uğrayana kadar araban
Ayakkabılarıma bakmak için kalmazsa nedenim
Seni benden almış demektir yaradan.
Ölü çiçekler kitaplığı kanatların
Güller, laleler, papatyalar müstehak
Varlığın kadar ölür yokluğun kadar öldürürsün
Bütün cepheler seni sevmek için hazır.
Annemle bozuştuk insanlar yüzünden
İnsanlar ki annemi kırdıkça
Sevmeyi öğrenecek doğruyu anam
Şiirden başkası kucaklayamaz seni
Saat kendini tekrarladıkça
Hepimiz Tanrı misafiriyiz bu sofrada
Mutfakta ezanı beklemek kadar gariptir içimden geçen
Kalkıp bir şey yapmayı teklif etmek gelmiyor ipimden
Trafik lambalarıyla yüzleşip sevgilimle el ele
Yaşamak geçmiyor içimizden.
Kız çocuğu edinmeden borçlanamam bankaya
Kredimin hesabını kimseye veremem sonra
Laleler açtı, sen yoksun
Bütün huylardan soyunup dünyayı izlemek
Yarım alınmış abdestin dudaklardaki marşı
Her vakit cebimde taşıdığım vesikalığı anlatır
Kaç kişiyle dostluğumu ilan ettiysem
Savaş verdiğim nefis sayısı o kadar.
Saatler senden nefret etmem için işliyor
Gidiyor gün arkasına bakmadan
Bir şiirlik yerin varmış, görmem bekleniyor
Yaşamak derdi düşmek üzere sırtıma
Üzgünüm sevgilim
Sen olmadan...
Oğuzhan Güneş